İngiltere ve Rusya’nın Kıbrıs Rum Kesimi’nde devam eden güç savaşında yeni bir gelişme yaşandı. İngiliz istihbarat servisi MI6 ada devletinde yaşanan Rus yolsuzluklarını The Guardian gazetesiyle paylaşarak dünyaya duyurdu. Uluslararası arenada ise Rus lider Putin’in İngiltere’ye yönelik yapacağı hamle bekleniyor.

Atakan Irmak / Diriliş Postası

İngiliz The Guardian gazetesi MI6’dan aldığı belgelerle Kıbrıs Rum Kesimi’nde Ruslar’ın kara para akladığını belgeleyerek dünyaya Rusya’nın ada devletinde çevirdiği kirli işlerini duyurdu. 2013 yılından beridir Rum Kesimi’nin Rus kalpazanlardan 4 milyar euro kazandığını belgeleyen İngilizler bölgede Ruslar’a yönelik önemli bir hamlede bulundu. Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Uğur Özgöker Ruslar ve Rumlar arasında dini bağın kuvvetli olduğunu, bu kapsamda da Rusya’nın Avrupa Birliğinde güç kazandığına dikkat çekti. KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun ise Kıbrıs’ın Rusya için Avrupa Birliğindeki Truva atı olduğuna işaret etti.

Milyarlarca Euroyu yasal gibi gösterdiler

Kıbrıs Rum Kesimi özellikle 2010’dan itibaren Avrupa’da ki büyük iktisadi krizin etkisiyle yeni finansal alternatif kaynaklarına girdi. Bunların başında Ruslar’ın kara paraları bulunuyordu. O dönemde krizden kurtulmak isteyen Rum yönetimine 25 milyar dolar Rus oligarkların gayrimeşru parası girdi. Bunun yanında Müslüman katili olarak bilinen Sırp Miloşeviç’in 2,5 milyar dolar parası da eklendi. Daha sonra kriz giderek büyüyünce Almanya Yunanistan’a 250 milyar euro yardım yapmaya karar verdi. Kıbrıs Rum Kesimi yapılan yardımlardan payını almak için Almanya’ya başvuruda bulunarak 15 milyar euro mali yardım talebinde bulundu. Ancak Almanya Rum Kesimi’ne uyarıda bulunarak Rus çetelerin kara paralarını ülkelerinden çıkarmasını istedi ve aksi takdirde mali yardımları keseceğini ve yaptırım uygulayacağını söyledi. Kıbrıs yönetimi ülkesinde bulunan kara paraları dışarı çıkarmak yerine Limasol kentinde bulunan Rus ve Sırp bankalarında ki isimsiz paraları legal hale getirmenin yollarına başvurdu. İlk olarak şehirde fabrika, otel ve gayrimenkul alınmasının yolunu açan Rum yönetimi legal hale getiremediği bir kısım paraların tekrar dışarı çıkmasına olanak sağladı.

Hem kara para akladılar hem de AB vatandaşı oldular

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi krizi bahane ederek ülkesine 2,5 milyon euro yatırım yapacaklara vatandaşlık vereceğini duyurdu. Peki, bu vatandaşlık ne işe yarıyor asıl önemli olan nokta burada yer alıyor. Avrupa Birliğine üye olan her ülkenin vatandaşı üye ülkelerde rahatça dolaşabilme imkânından serbestçe gittiği ülkenin vatandaşı gibi her avantajı kullanma hakkına sahip oluyor. Kıbrıs yatırım yapacak iş adamlarına vatandaşlık verirken krizden etkilenen İspanya, Malta ve Portekiz yatırımcılara sadece serbest dolaşım ve ticaret yapma hakkı sağladı. Kıbrıs Rum yönetimi’nin kalpazanları legal hale getirmek için mücadele verdiğini söyleyen Prof. Dr. Özgöker, “Malta serbest dolaşımı gerçek iş adamlarına verdi. Ülkesine yatırım yapan ve istihdam sağlayan kişilere bu kapsamda Çin, ABD gibi ülkelerde yatırım yapan şirketlere ülkelerinde de yatırım yapma fırsatı sağladı. Kıbrıs Rum Kesimi ise uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı yapan Ruslara paralarını aklamaları için bırakın serbest dolaşımı direkt Rum vatandaşlığı hakkını vererek diğer AB üyesi ülkelerde rahatça dolaşmasını sağladı. Bu nedenle de Malta’ya karşı herhangi bir yaptırım ya da eleştiri getirilmezken Kıbrıs Rum Kesimi’ne ülkesinde ki kara parayı bir an önce çıkarılması için uyarı yapıldı.” dedi.

Rumlar’ı zor günler bekliyor

Avrupa Birliği Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne yönelik birçok yaptırımda bulunabilir. Bu yaptırımlar içerisinde Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin birlikten atılmasının mümkün olmayacağını söyleyen Özgöker mali anlamda Kıbrıs’ı çok zor günlerin bekleyeceğine dikkat çekerek uygulanabilecek yaptırımları sıraladı:

– Rum yönetimi eğer kriminal suç örgütlerini haklamaya devam ederse Kıbrıs vatandaşlarına AB ülkelerine gireceği sırada vize uygulamasına gidilebilir.

– Serbest dolaşım hakları askıya alınabilir.

– Yaptırımlar daha da sertleşerek ülkeye gönderilen mali yardımlar dondurulabilir.

– Avrupa Birliği müktesebatının uygulanması askıya alınarak Kıbrıs vatandaşları Avrupa Birliği vatandaşı olma haklarını kaybederler. Bu kapsamda işsizlik maaşı, sağlık yardımı gibi ayrıcalıklardan faydalanmalarının önüne geçilebilir.

Rusya Rumlar’ı egemenliğine almış durumda

Osmanlı ve Ruslar arasında yapılan Küçük Kaynarca Antlaşması’nın ardından Rusların Ortodoks dünyasının manevi lideri konumuna geldiğine dikkat çeken Özgöker, “Ruslar ve Rumlar aynı dine mensup insanlar olduğu için aralarında kuvvetli bir manevi bağ oluşmuş durumda. 1774 tarihinde Osmanlı Devleti’nin Rusya’ya yenilmesi ve bu bağlamda Yunanistan’ın kurulması Rusya’nın Ortodoks dünyasında lider konumuna gelmesini sağladı. Dolayısıyla araları ekonomik ve siyasi olarak her zaman iyi olacaktır. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Ruslar’ı korumasının en önemli neden olarak bunu gösterebiliriz. Avrupa Birliği ülkelerinin baskı kurmasının sebebi de Rusya’nın ülkelerinde rahatça dolaşmasından duydukları rahatsızlıktır.” diye konuştu.

“Türkçe’yi AB’nin resmi dili yaptırdım”

AB’ye üye olan her devletin resmi dili AB’nin dili olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda Kıbrıs Cumhuriyeti olarak anılan ada devletinin de 3 resmi dili bulunuyor. Bunlar İngilizce, Türkçe ve Rumca. 2 sene önce resmi makamlara başvuruda bulunan Prof. Dr. Uğur Özgöker, Türkçe’nin AB’nin resmi dili olması yönünde adalet divanına dava açtı. Özgöker konu hakkında yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “İngiliz sömürgesi altında bulunan Kıbrıs’ta yaşayanlar resmi olarak İngiliz vatandaşı sayılıyorlardı. Ailem de orada yaşadığı için otomatik olarak İngiliz vatandaşı sayıldılar. Bu kapsamda bende Kıbrıs Rum Kesimi vatandaşı olarak resmi kayıtlara geçtim. Ancak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Avrupa Birliğine üye olmasına rağmen Türkçe resmi dil olarak kayıtlara geçirilmedi. Rum yönetiminde 3 resmi dil var ve bunlardan biriside Türkçe. Adalet divanına Türkçe’nin AB’ye resmi dil olarak girmesi üzerine dava açarak 2 yıl hukuk mücadelesi verdim. Alınan kararda Türkçenin Avrupa Birliği’ne resmi dil olarak girmesi sağlandı ve bu Rum Kesimi sayesinde gerçekleşmiş oldu.”