Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı ilan ederek ABD, Katar, İtalya, Güney Kore, Fransa gibi ülkelerin enerji devlerine sözde ruhsat verdiği parsellerde araştırma yapılmasına karşı çıkıyor. Oldubittiye getirilerek yapılan anlaşmalar ve sonbaharda yapılacak olan sondajlar Kıbrıs meselesinde başka bir sorun kümesi oluşturacağı değerlendiriliyor.

Prof. Dr. C. Uğur Özgöker

KIBRIS ADASI MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE İLE İLGİLİ GELİŞMELER

Teknolojik gelişmelerle birlikte suların altındaki daha derinlerde petrol ve doğalgaz aramaları mümkün hale gelmiştir. 2009 yılında İsrail’de ABD şirketi Noble Enerji ve İsrail firması Delek ortaklığında Tamar bölgesinde yapılan aramalarda rezervler keşfedilmiştir. 2011 yılında ise Güney Kıbrıs açıklarında doğalgaz yatakları bulunmuştur. Kıbrıs ve İsrail açıklarında bulunan doğalgaz rezervlerinin Avrupa Birliği ülkelerinin Rusya’ya bağımlılığını azaltacağı düşünülmektedir. Bölgedeki hidrokarbon potansiyeli dev ülkelerin bu bölgeye odaklanmalarına neden olmuştur. Çünkü Türkiye bir enerji terminali olmak üzere bu bölgenin çok yakınında bulunmaktadır. Türkiye’nin doğalgazı taşımak üzere köprü konumunda olması, bu bölgedeki durumunu güçlendirmektedir. Türkiye bulunan yataklar üzerine kendisi de arama faaliyetlerini başlatmıştır. Bölgenin siyasi açıdan istikrarsız yapısı bu ekonomik potansiyelin değerlendirilmesini engelleyecek veya yavaşlatacak niteliktedir. Bu nedenle ABD ve AB bir an önce kendilerinin çıkarı doğrultusunda sorunların çözülmesini istemektedirler. Kıbrıs görüşmeleri bu istek doğrultusunda başlatılmış ve bir netice elde edilememiştir. Türkiye, KKTC ile “Kıta Sahanlığını Sınırlandırma Anlaşması” imzalanmıştır. Ardından TPAO’na petrol ve doğalgaz arama izni verilmiş ve Koca Piri Reis gemisi ile arama çalışmaları başlatılmıştır. Bu çalışmaları Güney Kıbrıs’ın ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’de (MEB) bulunan 2, 3, 9 numaralı parsellere denk gelecek şekilde NAVTEX seyrüsefer duyurusu ile ilan etmesinin ardından Rum hükümeti Ekim 2014 başlarında görüşmelerden çekilmiştir. 2018 yılına gelindiğinde MEB’deki 6, 8 ve 10 numaralı lisans bloklarının Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Yiorgos Lakkotrypis’in Salı günü açık deniz hidrokarbon arama ruhsatları için seçilen teklif sahipleriyle yaptığı müzakereleri başarıyla tamamlandığı açıklanmıştır. Seçilen adaylar, Blok 6 için ENI ve TOTAL konsorsiyumu, Blok 8 için ENI ve Blok 10 için EXXON MOBİL ve QATAR PETROLEUM’dan oluşan bir konsorsiyum olmuştur. Kıbrıs Rum Yönetimi Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında basına konuşan Bakan, 17 Mart’ta Kabine’nin, seçilen şirketler ve konsorsiyumlarla kabul edilen sözleşmelere ilişkin teklifleri tartışacağını, böylece onaylanabileceklerini ve ardından bir sonraki sözleşmelerin imzalanması aşamasına geçebileceğini söylemiştir. Müzakereler Lakkotrypis için çok önemliydi, Çünkü bir yıl önce bölgede daha hızlı sondajlar sağlayacak keşif programlarına öncelik vermek için sözleşmelerin şartlarını değiştirmekle görevlendirilmiştir. Bakan, medyaya yaptığı açıklamada, tamamlanan sözleşmelerin hükümetin beklentilerini karşıladığını ve bu durumun acilen keşif amaçlı sondaj olduğunu söyledi. Lakkotrypis, 11 bloğu için kabine, TOTAL’ın ENI’ye haklarının yüzde 50’si hibe etme başvurusunu onayladığını söylemiştir.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Nisan 2018 sayısında…