Programda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Avrupa ile savaşa hazırız” açıklaması ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ın “Venezuela’yı karadan da vururum” tehdidi üzerine küresel dengeler tartışılmıştır. Prof. Dr. Uğur Özgöker, bu gelişmelerin yeni bir Soğuk Savaşın açık göstergesi olduğunu vurgulayarak, Rusya’nın güvenlik stratejisinin artık savunma değil, “önleyici caydırıcılık” üzerine kurulu olduğunu belirtmiştir.
Özgöker’e göre, Putin’in sert söylemi yalnızca askeri bir mesaj değil, aynı zamanda Avrupa’nın enerji bağımlılığı ve NATO içindeki çatlakları hedefleyen psikolojik bir manevradır. Bu tür açıklamaların Batı kamuoyunda panik yaratmasının, Rusya’nın “enerji diplomasisi” açısından avantaj yarattığını ifade etmiştir.
Trump’ın Venezuela ve İran’a yönelik agresif çıkışlarını ise ABD’nin küresel ekonomik sıkışmışlığı ile ilişkilendirmiştir. Özgöker, Trump’ın dış politika söyleminin seçmen tabanına yönelik bir “güç gösterisi” olduğunu, ancak Washington’un mevcut ekonomik ve askeri kapasitesinin bu ölçekte bir müdahaleye izin vermeyeceğini savunmuştur.
Program boyunca Özgöker, Avrupa’nın savunma stratejilerinin ABD’ye olan bağımlılığını eleştirmiş; Almanya ve Fransa’nın bağımsız bir savunma hattı kurmadan güvenli bir gelecek tasavvur etmesinin mümkün olmadığını belirtmiştir. Ayrıca, Türkiye’nin NATO üyesi olmakla birlikte jeopolitik konumu sayesinde hem Rusya hem Batı ile denge kurabilen az sayıdaki aktörlerden biri olduğunu vurgulamıştır.
Son olarak, dünya siyasetinde enerji ve güvenlik konularının iç içe geçtiğini belirten Özgöker, “21. yüzyılın savaşları artık enerji ve veri üzerinden yürütülüyor” diyerek tartışmayı küresel güç rekabetinin teknolojik boyutuna taşımıştır.
